Last updated on 6 Mayıs 2025
Geçtiğimiz günlerde zamanın akışıyla alakalı yazdığım yazıda [Sermayesi Eriyen Adam] bir sınava gireceğimden bahsetmiştim. 15 gün önce girdim dostlar. Sonuç? Başaramadım.
Bkz. Başaramadık reis:
Gönül isterdi ki nasıl başardım yazısı yazayım lakin kader ağlarını ördü ve bize düşen bir başarısızlık biyografisi yazmak oldu.

Peki bizlere böylesi bir yazıyı kaleme almayı vacib eden amil nedir? Nedir o ki beni koltuğumdan sandalyeme geçmeye zorlayıp bu yazıyı kaleme almaya itti? Pek çok şeyi olduğu gibi bunu da aslında kendim için yapıyorum. Başta, düşüncelerimi berraklaştırmak, ortada kendime not bırakmak, sondaysa şu gökkubede hoş bir sada bırakmak. Budur gayem.
Elbette yazmak sadece kendim için yaptığım bir şey değildir. Bu yazıyı yazmamın bir diğer sebebi de olur da google’da birileri “DUS’a nasıl hazırlanılır”, “DUS tavsiyeleri”, “DUS mu pratisyenlik mi?”, “DUS’a nasıl hazırlanayım”, “Allah’ın belası DUS” gibi aramalar yaparsa belki benim bu yazı da önlerine düşer de bir işlerine yarar düşüncesidir.
Bu yazıyı vücuda getiren bir diğer amil ise, yazılarımızın daimi konuğu İsmet Özel’in “Hiç yoksa şu inkisarı kâğıda geçir, sonuna kadar yaz” buyruğudur. Düşelim tarihe notumuzu, haydi bakalım.
Ömrüm boyunca hemen hemen her zaman kendi başıma kaldım, neredeyse hiçbir zaman bir başkasının rehberliğinden istifade edemedim. Bunda benim kalın kafalığımın etkisi olmakla beraber etrafımda akıl danıştığım insanların bana istediğim noktalarda istediğim biçimde (sonuca değil sürece dair konuşuyorum) tavsiye vermemiş / verememiş olmasıdır. Bu sebepten ilgilendiğim çok şeyde çokça vakit kaybetmekle beraber, pek çok başka şeyde de geri kaldım.
Hatta bir öğlen vakti, aylar evvel bir arkadaşıma şöyle bir şeyler yazmıştım: “Neyi nasıl bileceğimi ve neyi bilmem gerektiğini bilmediğimi fark ettim. Bu bilgisizliğimi nasıl giderebilirim?” Mesajın devamında hayatımdan örnekler vererek konuyu netleştirmiştim. Hala aynı yerdeyim. Bunca bilgisizlik içinde insan bir rehber arıyor kendisine. Akıl verecek bir hoca. Eksikliğini hissettim, hissetmeye devam ediyorum. Bari benden sonrakiler hissetmesin diye bu satırları kaleme alıyorum işte.
Neden sınava hazırlandım?
Fakülteyi biraz mecburen okumanın etkisinden olsa gerek alanımla alakalı pek bir şeyler ilgimi çekmedi. Okulu uzata uzata bir şekilde bitirdik. Piyasaya girdik. Şartlar kötüydü ama patronlar iyi kazanıyordu. Eğer ben de dişimi tırnağıma takar (siz yapmayın, abfraksiyon olur) yahut dişimi sıkarsam (siz yapmayın, önce bruksomani sonra bruksizm olur) yarınlara daha güçlü bir dişçi olarak uyanır ve ben de iyi paralar kazanabilirdim. Böyle böyle haftada 6 gün, 0 sosyal güvenceyle, günde 10 saati bulan mesailerle bir süre oyalandım. Derken iş değiştirdim. Gördüm ki piyasada yıllanmış pek çok kişi benim bıraktığım yerdeydi. Haftada 5 gün çalışmak kıvanç kaynağı oluyor, cumartesi pazar off gün olması ise tatlı bir hayal olarak duruyordu önlerinde. Aldıkları paraysa 3 kuruştan az yüksek 5 kuruş idi. Dişimi tırnağıma takarsam yahut dişimi sıkarsam ne olacağını görmüş oldum: Mutsuz
Abone olalım 🙂
Sonrasında tekrar iş değiştirdim (aslında yoktan sebeplerle atıldım). Ama piyasaya dair umudum kalmamıştı. Evet iş bulmak ve değiştirmek kolaydı ama iyi iş bulmak (iyi iş: etik çalışabilmek, haftada 5 gün 40 saat çalışmak, yıllık izinlerinin olması gibi bir takım mülteci istekler.) zordu. Ha pratisyen hekimsin ha klinik asistanı. Patron gözünde hepsi aynı. Biri gider biri gelir. Dedim abi, bu iş böyle olmayacak. Uzman olalım da şu beş para etmez ciğersizlerin karşısında dudaklarından çıkacak kelimelere bakakalmayalım. İşte uzmanlığa hazırlanma böyle başladı.
Çok bahsetmedim ama lisans döneminde biraz hazırlanmıştım zaten ama elde olmayan birtakım sebeplerden bırakmıştım hazırlığı. Baktım kitaplarıma. Dedim hadi baba, başla.
Bir avantajım vardı. Fakültede bütün bütünlemelere abonman yaptırdığım için klinik derslerin pek çoğunu birkaç kez bitirmiştim. Tabi bu avantaj, o zamanlar haberim olmasa da sonrasında ayağıma takılacaktı… Her neyse, klinik dersler daha kolay çalışıldı. Güzel de olmadı değil. Temel derslere dairse hiçbir şey bilmiyordum. Sol femur hariç. Biyokimya ve fizyoloji 2 ayımı aldı. Bu süreçte evde problemler çıktı otel – kayınpederler – pederler – evde yerde yatmak gibi bir salınım yapmak durumunda da kaldık tabi, bu da etkilemiş olsa gerek biraz 🙂
Sonra Dus Akademisi’ni keşfettim. Yavuz ve Feyyaz hocaların derslerini aldım, kitap değiştirdim vs. sınava kalmış 3-4 ay. Ben hala 14 dersin 9una bakamamışım. Temeller anatomi hariç bir şekilde bitti, klinikler aktı gitti. Sınav geldi çattı ve çarptı. Bazı derslerde 3 tekrar yapabilmişken bazı derslereyse ancak 1 kez bakabildim. Anatomi, ortodonti ve protez gibi…
Nasıl hazırlandım?
Aslında yukarıda bahsettim ama biraz detay vermek fazladan olmayacaktır.
Dersleri dinledim. Kitabı okudum. Soru çözmeye çalıştım, çözemedim. Tekrar kitaba bakındım. Dümenden soru çiziktirdim. Sonra diğer derse geçtim. Arada da önceki dersleri tekrar okudum.
Temellerde video + okuma ağırlıklı bir düzen izlerken kliniklerde okuma + soru ağırlıklı bir düzen izlemeye çalıştım.
Peki neden başaramadım?
Sınava hazırlanmaya başladığımda 5 ay falan vardı sanırım. Sadece 2 ay 2 derse harcadım. Arada hayatımda sorunlar çıktı vs. hepi topu 4 ay çalışabilmişimdir. Onun da son ayı yoğundu. 3 ay daha hafif geçti. Konu eksiğim çok olduğu için soru çözemiyordum. Soru çözemediğim için de konular oturmuyordu.
Temele çok çalıştım, kliniğe zaman ayıramadım. Temel netim denemelerde 3-5 arası gelirken sınavda 17 gibi bir şey geldi. Klinik netimse 40 civarı ancak gelebildi. Temelde iyi ilerledim ama kliniğime güvenmem felaketim oldu.
Peki, nasıl başarmayı planlıyorum?
Artık 0 noktasında değilim. 5 yıllık dersleri 6.5 yılda zor vermişken, onları 5 ayda %70 başarı seviyesine (80 üstü net) çıkarmam çok zordu, nitekim başaramadım da. Artık 0 noktasında olmadığımdan bundan sonraki süreçte, öncesinde yeterince yapamadığım soru ve deneme çözme olayını artık yapabilirim gibi.
Çözemediğim soruları derlemek, spot notlar ve kavram haritaları çıkarmak da düşündüğüm şeyler arasında.
Öncesinde 1 dersi bitirmem 2 hafta sürerken şimdilerde temel dersler için 3-5 gün, klinik dersler için 3 gün gibi bir süre alacaktır. Ortalama 4 gün desek, 60 günde 1 tekrar biter gibi. Çok kaba hesap, ama daha detaylısı mevcut efenim, relax. Buraya not döşeyecek değilim 😀
Sorular üzerinden bol tekrar ve doğru hoca seçimleriyse bu sefer olur inşallah. Amin.
Gelelim dershanelere.
Eeeyyy dershaneler, şikayetçiyim sizden. Evet, başarısız bir öğrenci ne kadar rehber olabilir bilemiyorum tabi ama artık pek çoğunuz hakkında iyi niyetli düşünemiyorum. Kimisi var dinozor. Bilmem kaç yıllık dershane, on binlerce öğrencisi var, ama internet sitesi ve online sistemi junior yazılımcının bile yapmayacağı acemilikte. Bir kitap basmışlar, neredeyse textbook ayarında.
Kimisi var daha yeni ama neredeyse çıkmış soruya referans verdik diye ağızdaki dişlerin sayısını yazacak. Bak 32 diş var dedik, sınavda çok benzeri çıktı. Afferim abi, ne diyim. İyi ki yazmışsın kitabına, yoksa halimiz nice olurdu.
Sınavlara bakıyoruz, sorular çok zor değil. Anlatımlara bakıyoruz detaylarda boğulunmuş. Soru kamplarına bakıyoruz detay detay üstüne. 300 – 350 soruluk kamp yapıyorlar. Her bir şık için ayrı ayrı bilgi yığıyorlar. Sonra da çıkınca “bakın 8-9 soru tutturdum” diyorlar. Bu biraz cringe geliyor bana. Abi zaten 1500 – 2000 tane spot bilgiyi yazmışsın, illaki 5-6’sı tutacak. Tutması lazım yani. Zaten geriye sormaya değer bir şey kalmıyor ki?
Üstelik onlar da birebir çıksa neyse, öncülün değili çıkmış, diğer sorunun benzeri şıkta gelmiş vs…
Anlatımları ve soruları bu denli zor ve kapsamlı tutmalarının sebebi olarak artık öğrenciye “bu sınav çok zor bi sınav, bak bunu da sorarlar şunu da sorarlar” demek suretiyle öğrenciyi kendisine muhtaçmış gibi gösterme çabası olduğunu düşünmeye başlamak üzereyim. Çok az kaldı.
Neyse, genel olarak başaramadık. İnşallah bir sonrakinde başarılır. Temel dersler için gene bir video seti satın alacağım herhalde ama klinik dersler için gene almayı düşünmüyorum. Bol soruyla hallederim umarım. 30 saatlik dersi bitirmek zaten insanın 1 haftasını alıyor. Sınava kalmış 22 hafta. Gereksiz bir iş yükü.
Sistem, diş hekimleri birliği, sağlık bakanlığı, piyasa şartları ve meslek seçimleri hakkındaki serzenişlerimi sonraki yazılara saklıyorum. Hayden, nelweda.
04.05.2025
Abone olalım 🙂
İlk Yorumu Siz Yapın